Sağlık İletişiminin Geleceği
- Sağlık diğer sektörlerden farklı olarak iletişimi belirli kurallar ve yasal mevzuatlarla düzenlenmiş, kısıtlanmış ve uzmanlık gerektiren bir alan. Böyle bir alanda lider oyunculardan biri olmak için ajansların sektörel bilgi ve deneyime sahip olmaları gerekiyor. İletişim Ofisi olarak, siz sağlık iletişimi alanında neler yapıyorsunuz?
PR ajansları zaman içinde belirli alanlarda uzmanlaşıyorlar. Sektörün kuralları ve hitap edilen kitlenin özellikleri sayesinde derin bir bilgi birikimine sahip oluyorsunuz. Kazandığınız deneyim de sizi giderek bu alanda daha etkili bir oyuncu haline getiriyor. İşte bu tecrübeyi kullanarak iletişimin kısıtlandığı bir alanda da efektif sonuçlar alabiliyorsunuz.
İletişim Ofisi PR Ajansı olarak, geçen yıl kuruluşumuzun 15. yılını kutladık. Bizler farklı gıda takviyesi ürünleri (AlchemLife, İlko İlaç, Tab İlaç) dermokozmetik markaları (Avene, Ducray, Klorane) ve ilaç şirketleriyle (Merck, Pierre Fabre) çalışıyoruz. Bu alanların her birinde iletişim sınırlandırılmış olsa da halen yapabileceğiniz projeler var. Örneğin, hastalık hakkında yapılan farkındalık çalışmaları, erken teşhisin önemini anlatan haber ve röportajlar, sosyal medya etkileyicileriyle projeler, sosyal etki ve sürdürülebilirlik projeleri ve kurumsal sosyal sorumluluk projelerinin yönetilmesi gibi alanlarda hizmet veriyoruz.
- Son 10 senede sosyal medyanın gelişmesiyle birlikte iletişimde kullandığınız araçlar değişti mi? Konvansiyonel medyanın yanı sıra dijital medyanın sağlık iletişimindeki rolü nedir?
Elbette, çok değişti. Günümüzde sosyal medyadaki takipçi sayılarıyla gazete ve dergi tirajlarını katlayan çok sayıda isim var. Bu bir anlamda bizler için mesajlarımızı ileteceğimiz aracıların sayısının artması ve çeşitlenmesi demek. Öte yandan artan bu çeşitlilik, marka veya ürün için doğru kişilerin tespit edilmesi gibi bir sorumluluğu da beraberinde getiriyor. Çünkü burada artık bizler, sosyal medya etkileyicilerini çok iyi analiz etmek durumundayız. Hayatlarının büyük bölümünü takipçileriyle paylaşan bu kişilerden hangileri ürünlerimiz için doğru isim olabilir? Kimler, hangi ürünlerden fayda görebilir? Bunu öngörmek ve planlamak durumundayız. Bu analizler, kağıt üzerinde çözülebilecek ve rakamlarla ilerleyebileceğimiz konular değil maalesef. Bugün bir çok mikro influencer, göreceli olarak daha az takipçi sayısına rağmen sizin ürününüz ya da markanıza daha fazla fayda sağlayabiliyor. Özetle, etkileyicileri sadece nicelik açısından değil, nitelik açısından da değerlendirmek gerekiyor.
Konvansiyonel medyada değerlendirme ve başarı parametrelerimiz nispeten belliydi ve reklamcılar tarafından erişim rakamları raporlanıyordu. Biz de PR’da bu verilerden yararlanıyorduk. Şimdi dijital medyada editoryal bir içeriğin okunma istatistiklerini doğru şekilde elde edemesek bile mecranın trafiği hakkında bir fikrimiz oluyor. Dijital medya haberlerinin sosyal medya kanallarından paylaşımı da okunurluğunu önemli ölçüde yükseltiyor.
- Sosyal medyadaki etkileyiciler hakkında ne düşünüyorsunuz?
Kişinin kendi hayatının büyük bir bölümünü sosyal medyada gözler önüne sermesi, gerçekten
büyük bir cesaret ister. Toplumda buna olan ilgi biraz “Biri Bizi Gözetliyor” evini izleme
motivasyonu gibi. Yani bize uzak, bizden farklı, bazen yaşamak istediğimiz hayatı sunan, tüketim
trendlerini gösteren, öğreten bir medya bu. Evet, günümüzde artık cep telefonu olan herkes bir
yayıncı ancak herkes bir gazeteci değil. İstisnalar dışında kullandıkları ürünleri kendisi araştıran,
rakipleri inceleyen, ondan sonra tavsiye eden kişi sayısı oldukça az. O yüzden bu mecralarda da
uzmanlara güvenilmesi gerekir. Bunun ötesinde “meşhurların” tavsiye ettiği, kullandığı ürünler
de yeniliklerden, trendlerden, modadan haberdar olmak için takip ediliyor.
Sosyal medyayı izlerken, bu platformun manipülasyona son derece açık olduğunu da unutmamak
gerekiyor. Bugün doğru ekiplerle çalışarak ve doğru zamanı kollayarak istediğiniz konuyu bir kaç
saatliğine “trend topic” haline getirebilirsiniz. Özetle, sosyal medyanın iletişim açısından sağladığı
imkanlar sonsuz, aynı şekilde marka ve ürünle ya da projeyle bütünleşen influencer’lar doğru
tespit edildiğinde sosyal medya PR için de çok güzel fırsatlar yaratıyor.
Öte yandan, karıştırılan bir diğer unsur da “satış” ve “farkındalık”. Etkileyiciler, bir ürün ya da
hizmetle ilgili farkındalık oluşturma anlamında çok kıymetliler ancak doğrudan satış yaptırmak
istediğinizde çalışmanız gereken influencer’lar daha farklı profiller olabiliyor. Bunu da göz önüne
almak gerekiyor.
4) Güçlü bir iletişim ve etkili bir çevreye sahip olmak mı, yoksa haber içeriğini doğru kurgulayabilmek mi daha önemli?
Gazetecilere daha önce hiç fark etmedikleri bir bakış açıcı kazandırmak, bu bilgileri klinik araştırma sonuçları, fotoğraflar, videolar ve kanaat önderleri, bilimsel otoriteler gibi kaynaklarla desteklemek, böylelikle habercilere daha geniş ve zengin bir içerik sunmak ve güçlü bağlantılara zemin hazırlamak esastır. İşin temelinde PR profesyonellerinin bağlantılarının ne kadar güçlü olduğu değil, gazetecilere sunduğunuz içeriğin ne kadar ilginç, zengin ve sağlam dayanaklara sahip olduğu önemlidir. Bu içeriği de doğru zamanda, doğru mecraya iletmeniz gerekir. Yani trend bir konu ya da sorun konuşulduğunda siz de kurumunuzun bu konuya bakış açısını yansıtmalısınız. Güzel olan gündemi yakalamaktır. Bir iletişimci olarak farkınızı ancak bu şekilde ortaya koyabilirsiniz.
Yurtdışında yapılan araştırmalar gazetecilerin yüzde 77’sinin son dakika haberlerini takip etmek için twitter kullandığını gösteriyor. Türkiye’de de durum çok farklı değil. O nedenle bu mecrayı da gazetecilere bilgi ulaştırmak için kullanmayı öneriyoruz. Okuyucular, burada özgünlük arıyorlar. O nedenle yine aynı noktaya geliyoruz. İtibar yönetimi, saygınlık sosyal medya için de bir zorunluluk. Bunu inşa etmek de uzun zaman alacağı için, alanınızda uzman fikir liderleriyle işbirliği gerekiyor ve yine iş PR’a düşüyor.
5) Gelecekte sağlık iletişimcilerini neler bekliyor? İletişim araçları çeşitlenmeye devam edecek mi?
Geçtiğimiz dönemde medyada sismik değişiklikler oldu, dolayısıyla bu durum PR profesyonellerinin iş yapış biçimlerini ve etkinliklerini değiştirecek. Podcast’ler, yapay zeka uygulamaları ve NFT, bugün bizlere PR’da hayal edebileceklerimizi gerçekleştirme imkanı veriyor. Dijital yayın platformlarının daha da gelişip çeşitlenmesiyle birlikte tematik yayın yapan mecraların daha da artacağını düşünüyorum. Bunlar kimi zaman youtube kanalı, kimi zaman e- dergi, kimi zaman podcast’ler olabiliyor. Gelecekte de hikaye anlatımında video ve imajlar gibi görsel araçlar öne çıkmaya devam edecek. PR’da basın bültenlerinden çok, gazetecilerin ilgi duydukları alanda ve kendi ajandalarına uygun spesifik özel haber çalışmaları ağırlık kazanacak.
Fikir liderleri ve uzmanların gazetecilere ulaşmakta en hızlı araçları sosyal medya ve özellikle de twitter ve Linkedin olmaya devam edecek. Bununla birlikte buradaki içerikler limitli ve kısa olduğu için PR profesyonellerinin, daha derin bilgiye ulaşılabilecek kaynaklara zemin hazırlamaları gerekecek. Burada da haber portalları, podcast’ler, youtube videoları ve yazılı basın devreye girecek. Hizmet verdiğimiz kurumların sosyal medyadaki varlıklarını pekiştirebilmek için iletişimcilerin de kurumların dönüşümünü, önceliklerini ve kimliklerini yansıtabilecek daha fazla sayıda içerik üretmesi gerekecek. Sosyal medyadaki etkileşimi artırabilmek adına görsel unsurlardan yararlanmayı sürdüreceğiz. Öte yandan influencer’larla yapılan çalışmalar da bu görsel ihtiyacını pekiştirecek. Konvansiyonel medyaya göre görsel içeriğe daha fazla ihtiyaç duyan influencer’lar, PR kampanyalarında etkin rol oynamaya devam edecekler. Bu sayede PR’ın pazarlama ekosistemindeki yeri ve önemi artacak. Özellikle sağlık, anne bebek, moda, gıda ürünleri ve gıda takviyelerinde, sanatta, dekorasyonda bu trendin artarak devam edeceğini gözlemleyeceğiz.